1. Gün ANTALYA-İSTANBUL-MAŞUKİYE-SAPANCA GÖLÜ-ORMANYA-EFTENİ GÖLÜ-GÜZELDERE ŞELALESİ-DÜZCE
Sabah saat 04:30'da Antalya Havalimanı'nda buluşuyor ve Pegasus Havayolları'nın saat 06:05 uçağı ile İstanbul’a gidiyoruz. Havalimanında bizleri bekleyen aracımıza geçiyor ve doğa harikası Maşukiye’ye ulaşıyoruz. Ormanlar arasında yer alan Maşukiye’nin tertemiz ve bol oksijenli havasını soluyarak gezintimize başlıyoruz. Maşukiye'nin ismi aşık anlamına gelen maşuktan geliyor. Gerçekten de etraftaki doğal güzellikler "buraya gelen aşık olur" dedirtiyor. Herkese buraya bir daha geleceğim dedirten bu doğa harikası yerde sabah kahvaltımızı yapıyoruz. Vereceğimiz serbest zaman sonrasında Sapanca Gölünü görerek, eski adıyla "Uzun Tarla Tabiat Parkı" yeni adıyla "Ormanya Doğal Yaşam Parkı"na doğru hareket ediyoruz. Dünyanın üçüncü, Avrupa’nın en büyüğü, 4 bin dönümlük alandan oluşan Ormanya Doğal Yaşam Parkı, canlıların doğal koşullarına en yakın ortamda yaşamaları için tüm ihtiyaçların yerine getirildiği, 53 farklı türden 467 hayvanı ve bitki türünü, Ala geyikler, ceylanlar, karacalar gibi birçok canlıyı içinde barındıran bir parktır. İçerisinde, Yüzüklerin Efendisi ve Hobbitler filmiyle ünlenen Hobbit evlerinin bulunduğu alanı da geziyoruz. Ardından Düzce ilinin Gölyaka ilçesinde bulunan, adını bir Bizans kraliçesi olan Eftelya’dan aldığı söylenmekte olan Efteni Gölüne gidiyoruz. Söylentilere göre Bizans ordusu savaştan dönerken, gölün kıyısındaki bir alanda konaklamış. Yolda Prenses Eftelya’nın ellerinde ve yüzünde yaralar çıkmış. Göl kıyısında banyo yapan prensesin yaraları ertesi sabah iyileşmeye, cildi güzelleşmeye başlamış. Bunu gören Bizans İmparatoru, bu göl kıyısındaki sıcak su kaynaklarının olduğu yere hamam inşa edilmesini istemiş. Prenses Eftelya’nın yanına bakıcılarını bırakıp oradan ayrılmış. Yaraları iyileşen ve güzelleşen prenses, göl üzerinde gezinirken karşı kıyıdaki dağ eteklerinde yaşayan bir Osmanlı gencine gönlünü kaptırmış. Prenses ve genç osmanlı delikanlısı birbirlerini ziyaret etmeye başlamışlar. Yine bir gün prenses sevgilisinin yanına giderken kayığı gölde batmış ve boğulmuş. O günden sonra gölün adına “Efteni” demişler. Bu ziyaretimizin ardından Düzce’de bulunan en büyük ve en popüler şelalelerden bir tanesi olan Güzeldere şelalesine geçiyoruz. Dileyen misafirlerimiz ile ormanın içerisinde yer alan demir merdivenlerden yürüyüş yaparak şelaleye gidiyoruz. Dolu dolu yaşadığımız bir günden sonra konaklama ve akşam yemeği için Düzce’deki otelimize geçiyoruz.
Sabah otelde alacağımız kahvaltı sonrası ilk olarak Batı Karadeniz’in incisi Abant Gölü'ne gidiyoruz. Buraya ulaştığımızda, doğanın kucağında keyifli bir yürüyüş yapıp fotoğraf molası veriyoruz. Sonrasında Yedi göllere gitmek üzere ekstra dolmuş kiralıyoruz ve Yedi Göller gezimize başlıyoruz. Burada doğanın tüm güzelliğini yaşıyor ve birbirinden güzel gölleri; Nazlı Göl, İnce Göl, Küçük Göl ve Büyük Gölü yakından tanıyoruz. Ardından bastonlarıyla ünlü Devrek’e geçiyoruz. Baston çarşısı gezimizden sonra otelimize gidiyoruz.
Sabah otelde alacağımız kahvaltının ardından Fatih’in Çeşm-i Cihan (Dünyanın Gözü) diye seslendiği Amasra’ya gitmek üzere aracımıza geçiyoruz. Kısa bir yolculuğun ardından ulaşacağımız Amasra’da; Amasra Kalesi, Kemere Köprüsü, Fatih Cami, Kale içi evlerini geziyoruz. Çekiciler çarşısında vereceğimiz serbest zaman sonrası öğle yemeğimizi alıyor ve Safranbolu’ya gitmek üzere yolculuğumuzu başlatıyoruz. İlk olarak Tokatlı Kanyonu üzerinde yer alan, yerden 80 metre yükseklikte ve 11 metre genişliğinde yapılan Kristal Terası (Cam seyir terası) görüyoruz. Eşsiz Tokatlı Kanyonu manzarasının fotoğlarını çekiyor ve Konarı köyüne geçiyoruz. Safranbolu’ya özgü, tescillenerek kayıt altına alınan "üzümlerin çavuşu" olarak nitelendirilen çavuş üzümü bağlarına gidiyoruz. Burada vereceğimiz serbest zaman sonrası Safranbolu Kaymakamlar Konağı, Cinci Hanı, Yemeniciler Arastası, Köprülü Cami, Hıdırlık Tepesi, Namazgah ve Eski Hükümet Konağını yakından tanıyoruz. Ardından akşam yemeği ve konaklama için otelimize dönüyoruz.
Sabah otelde alacağımız kahvaltının ardından Safran çiçeği hasadına katılmak için Yukarı Çiftlik köyüne gidiyoruz. Safran çiçeği sonbahar döneminde çiçek açar ve 20 -30 cm boyundadır. Çiçeği ve tepecikleri bitkiye bağlayan yaprak sapı da dâhil olmak üzere kurutularak özellikle gıda boyası ve tat verici olarak kullanılır ve ağırlığının 100 bin katı sıvıyı boyar. Köy içinde, ağırlığına göre dünyanın en pahalı baharatı olan Safran çiçeği hakkında detaylı bilgi alıyor ve Safran çiçeğinin hasadına katılıyoruz. Hasat sonrası aracımızla buluşuyor ve Ankara’ya gidiyoruz. Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu, büyük önder Mustafa Kemal Atatürk’ün ebedî istirahatgâhının bulunduğu Anıtkabir ziyaretini gerçekleştiriyoruz. Aslanlı Yol, İstiklâl Kulesi, Hürriyet Kulesi, Zafer Kabartmaları, Mozole-Şeref Holü gibi başlıca bölümlerden oluşan Anıtkabir’i tüm detaylarıyla tanıyoruz ve vereceğimiz serbest zaman sonrası Antalya’ya dönmek üzere Esenboğa Havalimanına geçiyoruz. Pegasus 19:50 uçağı ile Antalya'ya dönüyoruz. Bir sonraki gezimizde buluşmak üzere vedalaşıyoruz.
Sabah Kahvaltısı: Otelde
Öğle Yemeği: Extra
Ek Bilgiler
İptal Şartları
Notlar
UÇAKLI BUTİK BATI KARADENİZ & SAFRAN HASADI Hakkındaki görüşleriniz
7/24 İLETİŞİM HATLARIMIZ!
0242 237 64 97
0242 237 63 97
WhatsApp 0533 916 14 19
Fiyata Dahil Olan Hizmetler
3 Gece Yarım Pansiyon Otel Konaklaması
Ulaşım
Gidiş - Dönüş Uçak Biletleri
Türkçe Rehberlik Hizmeti
1618 Nolu Turizm Kanununa Göre Zorunlu Seyahat Sigortası